22 05 2012
İslam'in yayılış döneminde Arabistan'da merkezi bir devlet yoktu. Kabileler otonom bölgeler şeklinde kendi hallerinde yaşayan birliklerden oluşmaktaydı. Arap kabileleri birbirlerinin güvenliğini sağlayabilmek için kendi aralarında antlaşmalar yaparlardı. Kabileler arasındaki bu dağınık yönetim şekli Muhammed ve eşkıyalarının ekmeklerine yağ sürmekte idi. Muhammed çoğu zaman kabileler ile antlaşmalar imzalamış, yeri ve zamanı geldiğinde de antlaşma imzaladığı kabilelere dönerek onlarıda perişan etmiştir. Muhammed'in "böl ve ele geçir" taktiği hakkında okumak için tıklayınız.
Muhammed Medine'ye geldiğinde Yahudilerle de antlaşma imzalamıştı. Bu antlaşma elbette Muhammed'in işine gelmiş, etrafındaki Yahudileri bir tehdit unsuru görmeden Mekke kervanlarına saldırabilmesini sağlamıştı. Kervan baskıncılığı ve yağmalamalardan yeterince güç sahibi olduğunu hissedince yine Medine Yahudilerine dönerek, onlardan savaş masraflarını ödemelerini istemis, "hayır" cevabını aldığında ise hepsini katletmiş ve Medine'den sürmüştür. Muhammed ayrıca Mekkeliler ile 10 yıllık "ateşkeş antlaşması" imzalamış, bu fırsattan istifade ederek tüm dikkatini kuzeye, yani Heyber ve Fedek Yahudilerine yönelterek o kabilelere baskınlar düzenlemiştir. Amellerine birer birer ulaşan Muhammed daha sonra Mekkelilerle olan antlaşmasını iptal ederek Beni Temim kabilesi ile anlaşmış, Temim'e Mekke ganimetleri ve mal mülk vaadlerinde bulunmuş, daha sonra Mekke Muhammed'in eline geçtiğinde ise Temim kabilesine sırtını dönmüştür.
Mekke eline geçtiğinde Muhammed, çorap kuklası Allah'ı şu şekilde konuşturmuştur;
Tevbe
1. Allah ve Resûlünden,kendileriyle antlaşma yapmış olduğunuz müşriklere bir ültimatomdur:
2. Yeryüzünde dört ay daha dolaşın. Şunu bilin ki, siz Allah'ı âciz bırakacak değilsiniz; Allah ise, inkârcıları perişan edecektir.
3. Hacc-ı ekber gününde, Allah ve Resûlünden bütün insanlara bir bildiridir: Allah ve Resûlü, Allah'a ortak koşanlardan uzaktır. Eğer tövbe ederseniz, bu sizin için hayırlıdır. Ama yüz çevirirseniz, şunu iyi bilin ki, siz Allah'ı âciz bırakabilecek değilsiniz. İnkârcılara, elem dolu bir azabı müjdele!
Böylece Muhammed, bundan önceki imzaladığı antlaşmaların hiç birinden sorumlu olmadığını ilan ederek gazabına uğrayacak kişilerin 4 ay içinde müslüman olmalarını, yoksa gebereceklerini ilan etmekteydi.
Koca Allah neden dininin yayılması için pislik olarak gördüğü kafirlerle antlaşma imzalamak istesin?
Yüceler yücesi Allah dinini yaymak için kafirlerle masaya oturacak bir Tanrı mi?
Şayet bir Tanrı varsa, Muhammed'in Allah'i olabilir mi?
Menfaatci Allah değil, uydurma Tanrısı'nın arkasına gizlenmiş Muhammed'in ta kendisidir.
İslam bundan 1400 yıl önce yaşamış, sadist, narsisist, sapık bir psikopatin saltanat sevdasından başka bir şey değildir. Bu sapıklığın reformize edilebileceğini düşünenler, düşünmeden yoksun sapık beyinlilerdir. İslam koca bir yalandır. Yalanı temize çıkarmak daha çok yalan söylemeyi gerektirir. Bu yalandan kurtulmak için yapılması gereken tek şey "doğruyu" söylemektir.
İslam dini, iskambil kağıtlarından yapılmış bir eve benzer. Yalanlar üzerine inşaa edilmiş bu evin temelinden bir kart çektiğinizde İslam paldır küldür devrilecek, insanlar özgürlüklerine kavuşacaktir. O günler yakın..
|