22 05 2012
Resulullah nasıl namaz kılardı?
Efendimiz nasıl abdest alırdı?
Hangi elini önce, hangi ayağını sonra yıkardı?
Dişlerini, burnunu ve kulaklarını nasıl temizlerdi?
Peygamber efendimiz nasıl yemek yerdi, hangi parmaklarını yalardı?
Hangi yemekleri sever, hangilerini sevmezdi?
Uyurken hangi tarafa dönerdi? Örtünerek mi, yoksa kıçı açık mı uyurdu?
Giysileri hangi kumaştandı, hangi kumaşları giymezdi?
Sakalı ne kadar uzundu? Bıyığı var miydi?
Ayakta mı, yoksa çömelerek mi işerdi?
Yellenirken kıçını hangi tarafa yöneltirdi?
Avret yerini hangi eliyle temizlerdi?
Müslümanlar peygamberleri gibi olmak isterler. Onlara göre dindarlık Muhammed'in yaptıklarını kusursuz taklit etmektir. Müslüman kişi iyi bir mümin olabilmek için kendi benliğinden, kendine has yemek yiyişinden ve giyinişinden tamamen vazgeçerek 1400 yıl önce yaşamış, ilgi ve itaat delisi Narsisist bir adama benzemeye çalışır. Müslümanlar Muhammed'in minik klonlarıdır. Her biri daha iyi klon olmak için birbirleri arasında adeta yarış içerisindedirler.
"Sizden biriniz, ben kendisine babasından, çocuğundan ve bütün insanlardan daha sevimli olmadıkça hakkıyla iman etmiş olmaz." (Buhari, Müslim, Nesai, Kudani, Cem'ul Fevaid H. No: 70)
Hiç bir sapığın insanlara "Beni annenden ve babandan daha çok sev" demeye hakkı yoktur..
Oysa İslam'da müminler kült liderini kendi analarından ve babalarından çok sevmelidir. Bu şekilde müridler Narsisist'in "Narsisistik ihtiyaçlarını" karşılayan kölelere dönüştürülürler.
İslam kültünü en iyi şekilde anlayabilmek için bir koyun sürüsünü örnek verelim..
Çiftlik= Kabe, camiler, İslam
Çoban= Muhammed
Koyun sürüsü= Müslümanlar
Kaval= Kuran
Kaval'ın sesi= vahiyler, ayetler
Sürüden ayrılan koyunlar = Küfrü imana tercih edenler
Çoban köpeği= Allah
Çoban kavalini öttürerek koyunları hizaya getirir. Sürüden ayrılmaya çalışan koyunlar sürekli karşılarında onlara dişlerini gösteren çoban köpeğini bulurlar. Sürüden ayrılmaya cesaret edemezler. İşte İslam dini ve diğer semavi dinlerde böyle bir topluluktan ibarettir. Koyunlar çobanın "ihtiyaçlarını" karşılayan bir sürüye dönüştürülürler. Çoban köpeğide Çoban'in vazgeçilmez korku aracıdır. Çoban köpeği, yanı Allah olmazsa sürü dağılır..
Kişi müslüman olduğu anda benliğini kaybederek sürüye dahil olur. Sürünün ara sıra ibadet çiftlikleri olan camilere giderek yünlerinin kazınması, yani bağışta bulunmaları icab olunur. Yünlerini bağışlamayan koyunlara çoban köpeği ha bire dişlerini gösterir. Böylelikle çoban sürüden kazıyıp kazandıkları ile çiftliğe yeni yeni koyunlar kazandırır.
Kaval'in sesi bazen bazı koyunlara hoş gelmez. Bu koyunlar çiftlikte dönen düzembazlığı ve uçkağıtçılığı sezerler. Bu koyunlara "ılımlı koyunlar" denir. Nitekim çoban köpeği "kusursuz" olduğu ve "her şeye gücü yettiği" için bu koyunlarıda çiftlikte tutmayı başarıyla sürdürür. Ilımlı koyunlar bazen sürüye daha bağlı ve sadık koyunlar tarafından iki yüzlülükle suçlanırlar.
Ilımlı müslümanlar gerçektende iki yüzlüdür. Kuran'in bazı ayetleri onların insanı düşüncelerine ters düşüyor ise neden bu insanlar hala müslüman kalmayı tercih ederler? Ilımlı müslümanlar en az gerçek müslüman olan teröristler kadar suçludur. Onlar mücahit dindaşlarının suç ortaklarıdir. Daha önceki yazılarımda da yazdığım gibi ılımlı müslümanlar olmasa, gerçek müslümanlar kabak çiçeği gibi ortaya çıkacak ve bu teröristler hamam böceği gibi ezileceklerdir. Ilımlı ve gerçek müslümanların bu suç ortaklığı, üzerinde yaşadığımız şu dünyayı cehenneme dönüştürmektedir.
İslam denen bu deliliğin başlıca kurbanları müslümanlardır. Onlar akılları batıllarla laçkalaşmış, kalpleri nefretle doldurulmuş, hayatları işkenceye dönüştürülmüş, beyinleri cehennem azabıyla felce uğramış ve manevi yardıma muhtaç insanlardır. Acınacak durumda olduklarını görmeksizin başkalarının kendilerine gıpta ile baktıklarını zannederler. İslam ülkelerinin rezil durumu apaçık ortadadır. İslami doktrinlere daha bağlı olan, devlet kanunu olarak şeriatı seçen İslam ülkelerinin hangi bok çukurunda olduğunu görebilmek için insanın iki göze ve düşünen bir beyine sahip olması yeterlidir.
İnsanlık tarihi sayısız savaşlar, katliamlar ve kan dökmelere sahne oldu. Daha fazlasına lüzum yok. Gün, dini bağnazlığı ve yobazlığı bir kenara bırakıp gerçekleri konuşma ve gerçekleri görme günüdür. Politikacılar ve dini liderler gibi bir araya gelerek tokalaşmak ve kucaklaşmak vahşetin önüne geçemedi ve hiç bir zaman da geçemeyecek. Kuran'da nefreti körükleyen ayetlere karşılık sevgiyi öğütleyen ayetleri göstermek, içi kurt dolu bir elma sepetinden kurtsuz elmaları göstermeye benzer.
İslam insanları kardeşlik çatısı altında birleştirmeye çalışan bir din değil, Narsisist bir Arab'ın din maskesi altına gizlediği, Nazizm'e benzeyen, nefreti körükleyen, insanları kafir-müslüman diye bölen faşistik ve politik bir akımdır. Müridlerine rezillik, diğer insanların başına ise terör estirmekten başka hiç bir işe yaramayan batıl ve ilkel bir külttür.
Yeryüzünde insanlığın huzurlu bir şekilde hayat sürebilmesi için bugün derhal İslam'in ortadan kaldırılması şarttır. İslam'ı yok etmek için gerekli olan tek şey "gerçekleri açık yüreklilikle" söylemektir. İslam gerçeklerle yüzyüze kaldığında savunmasızdır. Muhammed'de bunun bilincindeydi. O yüzden eleştiriyi katiyen yasaklamış, eleştiri yapanları teker teker öldürtmüştür.
İslam'ın nasıl yok edileceği yine bizim kendi ellerimizde. Şayet insanlığa en büyük tehdit olan İslam'i görmezlikten gelerek bu deliliğe son vermez isek, en yakın tarihte 3. Dünya savaşına, başka bir değişle dünyanın sonuna hazır olmamız gerekir.. Komünizm'de zararlıydı. Fakat komünistler hayatı ve yaşamayı sevdikleri için Soğuk Savaş nükleer bir savaşa dönüşmeden son buldu. Müslümanlar ise ölümden sonraki yaşamı, yani ahireti bu dünyadan daha çok severler. İşte tehlikenin boyutu da bundan kaynaklanmaktadır. Bize göre "delilik", beyni yıkanık insanlara göre bu bir "İman" şeklidir.
Hitler'in beyaz ırkçılara vasiyet bıraktiği Nazizm gibi, İslam, Muhammed'in bütün müslümanlara vasiyet bıraktiği yaygın bir hastalıktır. Bu deliliği görmezlikten gelmek insanlığın sonunu getirecektir. Sözde sevgi ve kardeşlik dini olan İslam yüzünden milyonlarca masum insan hayatlarını yitirdiler. Milyonlarca kişi acıya boğuldu ve boğulmaya devam ediyor. Hitler'in deliliği 50 milyon insanın ölümüne neden oldu. Muhammed'in deliliği yüzünden ölenlerin sayısı 50 milyonu çoktan geçti ve saymaya devam ediyoruz.. Hitler'in yaşattığı acılar artık tarih oldu. Muhammed'in kanattığı yaralar tam 1400 sene kanadı ve kanamaya devam ediyor.
|