22 05 2012
Şura 51. Allah bir insanla ancak vahiy yoluyla, yahut perde arkasından konuşur. Yahut bir elçi gönderip, izniyle ona dilediğini vahyeder. Şüphesiz O yücedir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Yüce Arap rabbimiz Allah-u teala üstte ki ayet-i kerimede insanlarla sadece vahiy yolu ile, yahut utangaç bir kız gibi perde arkasından konuşacağını söylemektedir. Sakın ola "Neden?" diye sormayın.. Muhammed'in işine öyle gelmektedir.
Şimdi gel gelelim bir başka ayeti kerimeye...
Bizim Arap Allah-u Teala, vahiy mahiy unutur, perdeyi ardına kadar açar ve sıradan bir adamla başlar haşır neşir muhabbete;
|
Bakara 259. Yahut altı üstüne gelmiş (ıpıssız duran) bir şehre uğrayan kimseyi görmedin mi? O, "Allah, burayı ölümünden sonra nasıl diriltecek (acaba)?" demişti. Bunun üzerine, Allah onu öldürüp yüzyıl ölü bıraktı, sonra diriltti ve ona sordu: "Ne kadar (ölü) kaldın?" O, "Bir gün veya bir günden daha az kaldım" diye cevap verdi.Allah şöyle dedi: "Hayır, yüz sene kaldın. Böyle iken yiyeceğine ve içeceğine bak, henüz bozulmamış. Bir de eşeğine bak! (Böyle yapmamız) seni insanlara ibret belgesi kılmamız içindir. (Eşeğin) kemikler(in)e de bak, nasıl onları bir araya getiriyor, sonra onlara nasıl et giydiriyoruz?" Kendisine bütün bunlar apaçık belli olunca, şöyle dedi: "Şimdi, biliyorum ki; şüphesiz Allah'ın gücü her şeye hakkıyla yeter." |
|