İSLAMIN GERÇEK YÜZÜ | İslamın Gerçek Yüzü | Muhammed | İslam | Kuran Değiştirildimi | Kuran Değiştirilmiştir | Sahtekarlık | Anti İslam | Huri | Nuri | İslamın Yalanı

Her Derde Deva Muhammed

 
   Hoşgeldiniz...
Anasayfa   
Tarih;
Ana Menü
Anasayfa
Ziyaretçi Defteri
İletişim
Arama
Dost Siteler
İslam Nedir ?
Kuranıİlk Okuduğumda
Muhammed ve Eşleri
Kuran Hakkında...
Dindar Nesil 
Türban
Şeriat Nedir ?
Fetullah Gülen
Tayyip Erdoğan
Cübbeli Ahmet Hoca
Ateist Bilge Sözler
İslam 
Sevgili Müslümanlar
İslam Alimleri
Kureyza Katliamı
İslam'la Şereflenmek
İslam Fanatizmi
İslam'ın Asıl Amacı
İslam Ve Kadın 
Kaval Çalan Çoban
1400 Yıllık Yalan
İslamda Zorlama Yoktu
Her Müslüman Terörist                Olabilirmi?
Çökmeye Yüz Tutmuş                    Bir Bina
Bukadar İnsan Yanlışmı               Düşünüyor?
BOŞ
BOŞ
Muhammed
Muhammed E-Kitap
Muhammein Asıl Emeli
Narsisit Muhammed
Muhammedin Sinsiliği
Muhammed Ül-Emin 
Mafya  Muhammed
Muhammed Kompulsif
Muhamme Köleleiğe...MuhammedVe JimJonesMuhammedin HastalığıM-Yapılan İşkencelerBilmedikleriniz..Atatürk Ve Muhammed
 
Her Derde Deva M...
MuhammedFazla Uçmuş
Ben Çok Mükemmelim
O Bir Savaşçı...
Menfaatçi Muhammed
Muhammed Ve Hatice
 
Kuran Çelişkileri
Herşeyin Sahibi Allahmı
Gümüşmü? Altınmı?
Allah İnsanla Konuşrmu
Allaha Ortak Koşma
Günah Yükünü Yüklen
Allaha Ulaşabilirmiyiz
Ad Kavmi
HzYunus Sahile Atıldımı
Kim Kandırıyor 
Allah Zulmmü Ediyor
Allaha Ortak Olmak
 

Videolar
MickeyMouseÖldürülmeli
Aids'e Çare Bulundu
CennetSadece İslamındır
Kültler
Taşlayak Öldürme
 
Tomaraselalefm.com - Anasayfa Tomaraselalefm.com - Anasayfa

 

her derde deva muhammed
Yazar Administrator   

Müslümanlar Muhammed'in yaşadığı zamanlarda o'nun biyolojik artıklarında şifa olduğunu düşünürlerdi. Böyle düşünmelerinin nedenide zaten Muhammed'in kendi artıkları hakkında atıp tuttuğu palavralardan kaynaklanıyordu.
Bu konuda Muhammed'in şifa verici(!) artıkları ile ilgili İslami kaynaklar sunacağım.

Muhammed'in peygamberliğini (deliliğini) ilan ettiğinden sonra gerçekleştirdiği "üfürüklü" tedavi çeşitlerinden sahih hadislerde bolca bahsedilir. Konumuz Muhammed'in şifa veren(!) biyolojik artıkları olduğu için bu absürd "üfürüklü" hadislerden hiç söz etmeyeceğim..

Muhammed, kendi kanının insanları ateşten koruyacağını iddia etmiştir;


 

Babam Malik b. Sinan, Hz. Peygamber'in yüzü Uhud gününde yara aldığında Peygamber’in kanını emdi ve onu yuttu. Ona

"Sen kan mı içiyorsun?" denildi. O da

"Evet ben Rasûlullahın kanını içtim" dedi. Hz. Peygamber

"Benim kanım onunkine karıştı. Ateş onun bedenini yakmaz" buyurdu.

Heysemi, VIII/70 (Taberani)



Muhammed'in sidiğide insan sağlığına şifa verirdi. Muhammed'in sidiğini içenler hayatları boyunca hastalık nedir bilmezlerdi;

İbni Cüreyc (Radıyallau Anh) dan rivayet edildiğine göre,

Resulullah (S.A.V) bir kaba idrarını yapar sonra o, şeririnin altına konurdu. Bir kere geldiğinde kabı boş bulunca,
Habeşistan'dan Ümmü Habibe (R.A.V) ile beraber gelip ona hizmette bulunan Bereke isimli kadına:

"Bu kaptaki idrar nerede?" diye sordu.

O: "İçtim onu ya Resulallah!" deyince,

Resulullah (S.A.V):

"Ey Ümmü Yusuf! (o içtiğin sana) Sıhhat olsun." buyurdu.

Bu kadının künyesi Ümmü Yusuf'tu. Resulullah (S.A.V) in bu duası bereketiyle ölüm hastalığı dışında hiç hastalanmadı.

(İbni Hacer-i Askalânî, Telhîsu 'l-Habîr, No:20,l/31, Beyhakî, Sünen-i Kübra, Nikâh:49, No:13406,7/106)


Muhammed'in sidiği ayrıca karın ağrılarınada iyi gelirdi; 

Bir gece Resulullah (S.A.S) kalkıp evin kenarındaki bir çömleğe idrarını yaptı, ben de gece susamış olarak kalkıp bilmeden o çömlekteki idrarı içtim. Resulullah (S.A.S) sabah kalktığında:

"Ya Ümme Eymen! Kalk o çömlektekini dök." buyurdu. Ben: "vallahi onda olan şeyi içtim." deyince, Resulullah (S.A.V) dişleri çıkıncaya kadar güldü, sonra: "Sen var ya! Bundan sonra ebediyyen karnın ağrımaz." buyurdu.

(Taberanî, Mu'cem-i Kebir, No:230, 25/89, Hakim, Müstedrek, No:6912, 4/70, Ebu Nu-aym, Hilye: 2/67, Delâilii'n - Nübüvve, No:365, 2/444)


Muhammed'in sidiği müminler tarafından sadece karın ağrıları için değil, ateşten korunmak içinde içilirdi;


Hakime binti Ümeyme (R.A.V), Annesi Ümeyme (R.A.V) nın şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:

Resulullah (S.A.S) in içine idrar yaptığı ağaçtan bir kabı vardı ki onu serir'in altına koyardı. Bir kere kalkıp o kabı aradığında bulamayınca: "Kap nerdedir?" diye sordu.

Buna cevaben "Habeşistandan Ümmü Seleme ile beraber gelen hizmetçisi Berre onu içti" dediklerinde, Resulullah (S.A.V) :

"Muhakkak ki o, ateşten büyük bir korunma ile korunmuştur." buyurdu.

(Taberanî, Mu 'cem-i Kebir, No:527,24/205, Heysemî, Mecmeu 'z-Zevaid, No:14014,8/484)


Muhammed'in yıkandığı kaptan içenleri Allah ateşten koruyacağını belirtmiştir; 


Ebû Râfi' in hanımı Selma (R.A.V) şöyle buyurmuştur:

Bir kere Resulullah (S.A.V) evin üstünde otururken:

"Ey Selma! Bana yıkanma suyu getir." buyurdu.

Bunun üzerine ben gidip ona içinde Sidr (temizlemede kullanılan Arabistan kirazı denilen bir ağacın) suyu bulunan bir kap getirdim ve Resulullah
(S.A.S) icin onu süzdürdüm. Sonra Resulullah (S.A.S) içi lif (Hurma ağacının kabuğu) dolu olan bir minder üzerine diz üstü çöktü, ben onun başına su döktüm o da başını yıkadı.

Şüphesiz ki ben, başından kaba damlayan her bir damlaya bakıyordum sanki onlar parlayan incilerdi. Sonra ona bir su getirdim başını yıkadı (duruladı). Yıkamayı bitirince: "Ey Selma! Kaptaki suyu kimsenin basmayacağı bir yere dök" buyurdu. Bunun üzerine ben kabı alıp içindekinin bir kısmını
İçtim diğerini döktüm.

Resulullah (S.A.S) ;

"Kaptaki suyu ne yaptın?" diye sorunca, ben "Ya Resulallah! Toprağı kıskandım da bir kısmını ben içtim, sonra kalanını yere döktüm." dedim. O zaman Resulullah (S.A.S) :

"Git! Muhakkak ki bu sebeple Allah seni ateşe haram kılmıştır." buyurdu.

(Taberanî, Mu'cem-i Evsad, No:9217,10/103)

Muhammed'in mübarek tükürüğü yılan zehirine karşı pan zehir olarakta kullanılırdı; 


Hz. Ebû Bekir, "Yâ Resûlallah! Ayağımı bir şey soktu. Ama mühim değil. Anam babam sana fedâ olsun" diye cevap verdi.
Resûl-i Kibriyâ, yılanın soktuğu yeri mübarek tükürüğü ile meshetti. Allah'ın lütfü ile acı derhal kayboldu ve Sıddık-ı Ekber şifâ buldu.

Müslim, 7/108; Müsned 1/4


Pan zehir gibi işleyen bu mübarek sıvı, ayrıca yeni doğan çocuklarada şifa verirdi. Zamanın kadınları Muhammed'in tükürüğünü bebeklerine yedirebilmek için adeta birbileri ile yarış ederlerdi; 


Esma b. Ebi Bekr dedi ki: Abdullah b. Zübeyr’e Mekke’de hamile kalmıştım, Medine’ye gelip, Kuba’ya yerleştim ve burada doğurdum. Sonra bebekle Resulullah’ın (aleyhissalâtu vesselâm) yanına geldim, bebeği alıp kucağına koydu, sonra bir hurma istedi, hurmayı ağzına alıp çiğnedi ve bebeğin ağzına tükürdü. Bebeğin içine giren ilk şey Resulullah’ın (aleyhissalâtu vesselâm) tükürüğü oldu. Sonra tahnik yaptı/hurmayı damağına sürüp, çocuğa dua etti ve Allah mübarek kılsın dedi.

Buhari (7/195), Müslim (2147).


Aişe (radıyallahu anh), Resulullah’a (aleyhissalâtu vesselâm) yeni doğan çocukların getirildiğini ve onlar için bereketle dua etip tahnik yaptığını/çiğnediği hurmaları damaklarına sürdüğünü bildirdi.

Ebu Davud (5106), Müslim (2147).


Peygamber'in mübarek tükürüğü ağrıyan gözlerede şifa verirdi;

"Peygamber, Ali'nin gözlerine tükürdü ve gözler hemen orada iyileşti. Öylesine ki, gözlerde hiç ağrı bulumamış gibiydi."

(Bkz. Buhari, e's-Sahih, Kitabu'l-Cihad/102, 143; Tecrid, hadis no: 1236; Müslim, e's-Sahih, Kitabu'l-Cihad/132, hadis no: 1807 ve öteki hadis kitapları.)


Muhammed tükürüğünü toprak ile karıştırarak müminleri üzerinde "Kiropraktik" masaj tedavilerinde bulunurdu;

"Peygamber, 'tükürüğünden' işaret parmağına bulaştırır ve bu parmağı toprağa sürerdi. Tükürüklü ve topraklı parmağıyla da hastayı sıvazlar, elini (parmağını), hastanın hastalıklı yerinin üzerinde gezdirirdi." 

(Bkz. Kamil Miras, Sahih-I Buhari Muhtasarı Tecrid-I Sarih Tercümesi, 12/92, hadis no: 1935; Müslim, yukarıdaki hadis, 2/1724.)


Ayrıca Muhammed saçlarınıda müminlerine şifa niyetine dağıtırdı. Müminler Muhammed'in saçından bir tel alabilmek için sıraya dizilirlerdi; 



Hz. Enes (radiyallahu anh): "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) cemretu'l-Akabe'ye geldi, taslarini atti, sonra Mina'daki menziline (konakladigi yere) geldi ve kurbanini kesti. Sonra berbere: "Al!" dedi ve sag yanini isaret etti. Sonra sol tarafini isaret etti, sonra (kesilen saclari) halka vermeye basladi."Bir rivayette soyle denir: "Sag yandan kesileni sagindakilere, solyandan kesileni de Ummu Suleym'e verdi."

Buhari, Vudu 33; Muislim, Hacc 323, (1305); Tircnizi, Hacc 73, (912); Ebu Davud, Menasik 79, (1981).

Elbette bu gibi absürd hikayelere günümüzün çağdaş insanları inanmakta zorluk çekmektedir. Müslümanların büyük bir çoğunluğu utançlarından bu gibi hadislerin kişiler tarafından uydurulduklarını beyan ederler. Oysa İslam dininin en büyük alimlerinden biri olan "Buhari", bu hadiselerin uydurma olduğunu iddia eden ve edecek olanlar için şu sözleri söylemiştir;


Buharî Sarihi İmam-ı Allâme Bedruddin-i Aynî (Rahimehullah) Resulullah (S.A.S) in saçının, kanının, idrarının ve mübarek vücudundan çıkan her şeyin temiz olduğuna dair ulemanın ittifaklarını zikretmiş vebunun aksini söyleyenlerin islâm dairesinden çıkacaklarından korktuğunu beyan etmiştir.

(Aynî, Umdetü'l-Karî, 3/35) 

Buharı'nin bu sözleri sonrası konuyu okuyan müslüman arkadaşlara tavsiyem,

Siz siz olun, Muhammed'in şifa veren artıklarını inkar ederek dinden imandan çıkmayın..
 
 
 
 
 
Haftanın Sorusu
 İslam Barış Diniyse
Neden Dinden Çıkanın
Kafası Kesilir ?
  
    YANITLAMAK İÇİN                    TIKLAYIN
Üye Menüsü
Bize Yazın....
Haber Ekle
WebLink Ekle
Öğelerimi Kontrol Et
Çıkış
Anket
 YAKINDA ANKET BÖLÜMÜ AÇILACAKTIR.
 
 
Hava Durumu
 
 
BOŞ
 
Webdesign www.webmedie.dk By Google  Hjemmeside af www.webmedie.dk


Bugün 34 ziyaretçi (42 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol